25 Mayıs 2017 Perşembe

İngilizce Öğretmenliği Etkinlik Rapor Örneği

1.HAFTA DÖNEM PLANI ETKİNLİĞİ
 Öğretmen  Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngiliz Dili Ve Edebiyatı
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan KARAALP KAYA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih: 03.03.2017
   Mesleğin tohumlarını ekmek için, deneyim edineceğimiz okulumuzda, öğretmenimiz ve öğrencilerimizle uzun bir süreç geçireceğimiz dönemin ilk haftasındayız. Heyecan, ben ve staj arkadaşlarımı tamamen sarmış, üzerimizde çekingen ve masum bir izlenim bırakmıştı. Okul binası içerisinde elimizi ayağımızı nereye koyacağımızı bilmediğimiz o anda, müdür yardımcımız Abdullah KÖSE belirdi ve bizleri samimi bir şekilde karşılayarak, bize okul, öğrenciler ve çevre hakkında bilgi verdi. Verilen bu bilgiler yüzümüzde tebessüm oluşturmasının yanı sıra, kolları sıvama zamanının tam da o andan itibaren başladığının göstergesiydi. Bu süreçte bize rehberlik edecek olan öğretmenimiz Seyhan KARAALP KAYA ile tanıştık ve artık deneyim kazanmaya dönem planını inceleyerek start verdik.
   Ettiğimiz kısa bir sohbet sonrasında, Seyhan öğretmenimiz bize incelememiz için, bilgisayar çıktısı olarak 2016-2017 eğitim öğretim dönem planını verdi. Bir taraftan inceliyor, bir taraftan da öğretmenimizin  dönem planını özet geçtiği konuşmasını dinliyorduk. Dönem planı içerisinde öğrenci açısından baktığımda, nelerle meşgul olacakları konuların alt sütunlarını inceledim. Dönem planının derslerin aylara, hatta haftalara göre, hangi haftada hangi ünite işlenecek, ünitelerdeki hedeflerin ne olduğu ve kazanımların neler olabileceği, hangi yöntem ve tekniklerin kullanıldığı, derslerde kullanılacak eğitim teknolojilerinin neler olduğu, değerlendirmelerin hangi teknikleri kullanarak yapıldığı, yazılı sınavların ne zaman yapılacağına dair, özellikle öğretmenlerin işini kolaylaştıran sistemli bir çizelge  olduğunu öğrendim. Bu çizelgede sütunları incelerken, öğretmene ve özellikle öğrenciye düşen görevleri kafamda tıpkı bir film şeridi gibi geçirdim. Öğretmene düşen görev, dönem planı içinde de belirtildiği gibi konuları, müfredatın uygun gördüğü haftalarda, önerdiği yöntem ve teknikleri, materyalleri, ve değerlendirmeleri kullanarak dersi işlemesidir. Öğrencilere düşen görev ise derse, onlar için hazırlanan bu müfredatta belirtilen ders konularına hazırlanarak gelmeleri ve öğretmenlerinin yardımıyla da derse ilgili olmalarıdır. Bu incelemelerden sonra, Seyhan öğretmenimizin bizi sınıfa taktim etmesiyle beraber öğrencilere kendimizi tanıtıp, öğretmenimizin müfredata bağlı kalarak, ve materyal olarak akıllı tahtayı kullanmasıyla öğrencilere okuma yaptırtarak dersi işleyişini gözlemledik. Bu esnada öğrenciler de üstlerine düşen derse katılımı, aktif bir şekilde gerçekleştirdiler.
   Öğretmen adayı olarak, ilerde belki de en son sayfasında imzamın olacağı dönem planını önce konulara, daha sonra yöntemlere bakarak inceledim. Dönem planı içerisinde öğrenciyi baz alarak, faydalı olduğunu düşündüğüm bir çok yöntem, teknik, proje, teknolojik araç ve gereçlerin olduğunu düşünüyorum. Açmak gerekirse örneğin,  görsel çalışmalara çok önem verildiğini inceledim. Bu, öğrencinin zihninin hep hedeflenen konuda olduğunun göstergesidir.

2. HAFTA DERSİN YÖNETİMİ VE SINIF YÖNETİMİNİN GÖZLENMESİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngiliz Dili Ve Edebiyatı
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan KARAALP KARA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih:10.03.2017
   Hemen hemen her öğretmenin mesleğinin ilk gününde,  sınıfa girmeden önce,  kafasında “ Acaba şöyle mi yapsam ya da böyle mi yapsam”  sorusunun oluştuğu kanısındayım. Bu gözlemi gerçekleştirmeden önce, benim de kafamda tasarladığım yaklaşımlar mevcuttu. Seyhan Öğretmenimizden edineceğim yaklaşımların da olduğunu düşünerek, dersin yönetimi ve sınıf yönetimini incelemeye koyuldum.
   Ders zilinin çalmasıyla beraber sınıf içindeki karmaşa biraz daha azalmış, öğrenciler yavaş yavaş yerlerini almaya başlamıştı. Öğretmen derse gelmeden önce öğrencilerin yerlerine oturmaları bana göre takdire şayandı. Öğretmenimiz sınıfa kendinden emin, güler yüzlü bir şekilde girdi. Yüzündeki tebessüm öğrencilerde öğretmenlerine karşı pozitif bir etki bırakmaktaydı. Derse günlük hayattan bir konunun sohbetiyle başlanması, öğrencilerin uyku modlarından ayrılmaları için fayda olmuştu. Öğretmenimiz geçen haftaki dersin tekrarını yaparak açılış yaptı. Yapılan bu tekrar öğrencilerin bilgilerini tazelemesini ve öğrendiklerini görünce mutlu olmalarını sağladı. Ders esnasında sınıf yönetimine bakmamız gerekirse, öğretmenimiz bu konuda zorlanmıyor gibiydi, çünkü gerek jest ve mimikleriyle, öğrencilerle yaptığı yüz yüze diyaloglarla,  gerek her öğrenciye ismiyle hitap etmesiyle tüm odağı kendinde toplayabiliyordu. Öğretmenimiz neredeyse hiç masasına oturmuyor sürekli hareket halinde dersi anlatamaya çalışıyordu, ayrıca sınıfın ortasında gel-gitler yaparak sınıf içinde hakimiyeti daha iyi sağlıyordu.  Sınıf içinde dolaşmak hem öğretmenin sesinin her yere ulaşmasını sağladığının hem de öğrencilerin derse daha iyi motive olduklarının ve dikkatleri dağılmadığının kanısındayım. Bunların yanında  ders esnasında cesaretlendirmeler oldukça fazlaydı. Derse iliği duymayan öğrenciler bile bu sayede derse teşvik ediliyordu. Öğretmenimiz dersi anlatırken  açık ve anlaşılır  bir dil kullanmaya özen gösteriyor, bu da öğrencilerin anlatılan konuyu daha kolay kavradığını gösteriyordu. Diğer önemli bir yaklaşım ise, öğretmenin sorduğu soruları cevaplamak için sabırsızlanan öğrencilerin olduğu gibi nötr kalmak isteyen öğrencilerin de varlığından haberdar olup, onlara karşı hep pozitif yaklaşmasıydı. Bu yaklaşım onlar için kesinlikle olumlu bir pekiştirecti. Ayrıca öğretmenimiz soru sorduğunda öğrencilere düşünmek için zaman tanıyordu. Böylece derse katılım fazlasıyla sağlanıyordu. Dikkat edilen bir nokta var ki, öğretmenimiz tahtayı kullanırken sırtını tamamen öğrencilere dönmüyor, yüzünü  yarım bir şekilde öğrencilere dönerek tahtayı kullanıyor. Bu fiziksel eylem öğrencilerle öğretmen arasındaki etkileşimin kesilmemesini gösteriyordu.  Sınıf içinde elbette konuyu ya da herhangi  bir gramer bilgisini anlamayan öğrenciler  oluyordu. Öğretmenimiz anlamayan öğrenciler için tekrarları yapıp, ders bitimine doğru anlatılan konuları öğrencilerin de katılımıyla tekrar edip pekiştirmiş oldu.
   Öğretmenimiz dersi belli bir plana göre işlediği için, dersin kontrolünü rahatça yapabiliyordu. Ders anlatırken gerek öğrencilere isimleriyle hitap etmesi, konuşurken öğrencilerin yüzüne bakıp göz hakimiyeti kurması, ödül ve ceza kurallarını uygulaması, gerek konuyla ilgili pekiştirmeler yapması öğrencilerin faydasına olup, kontrolü de sağlıklı olarak kurması sonucunu ortaya çıkartıyordu.







3. HAFTA  ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİNİN GÖZLEMLENMESİ ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngilizce Öğretmenliği
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan KAYAALP KARA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih:17.03.2017
   Eğitim öğretimde belki de en önemli noktalardan biri de öğretim yöntem ve teknikleri. Mevcut olan bilgileri, öğrencilere hangi yöntemleri kullanarak aktarmak önemli.  Kullanılan yöntemler ne derecede faydalı ya da en çok hangisi fayda sağlıyor ve kullanışlı.. bunların hepsi bu hafta gözlem yaptığımız derste bir sonuca ulaşmıştır.
   Seyhan öğretmenimiz derse girdikten sonra, kısa bir sohbetin ardından derse geçti ve anlatılacak derste neler öğreneceklerini, bunun yanında daha önce gördükleri gramer konularını, ya da kelimeleri göreceklerinden haberdar edip derse geçen haftaki anlatılan konuyu sorarak başladı. Bunu yaparken de soru cevap ( hatırlatma soruları) yöntemini kullandı. Bu yöntemle öğrencilere beyin fırtınası yaptırtmış olup, böylece bilgilerini güncellemiş oldu. Öğrenciler, yapılan  bu soru cevap yöntemiyle geçen dersteki konuyla ilgili kendilerini değerlendirmiş oldular. Böylece öğretmenimiz dersi, pekiştirme ve tekrarlarla öğrenilmesine katkıda bulunmaya çalıştı. Öğrencilerin katılımıyla çevirisini yapacakları dinleme metnine, başlangıçta öğretmenimiz okuyarak giriş yaptı, daha sonra diyalogdan oluşan metni gruplar oluşturarak  karşılıklı öğrencilere okuttu, böylece öğrencilere de pratik yaptırma imkanı olmuş oldu. Kısa bir paragraf olduğu için, “sunuş yolu” yöntemini kullandı. Öğretmenimiz öğrencilerle elinden geldiğince etkileşim kurmaya çalıştı, bunu da jest ve mimikleriyle, öğrencilere isimleriyle hitap etmesi vs gibi yöntemlerle sağlamaya çalıştı. Paragraf iki kişinin alışveriş hakkındaki konuşmasından oluşan bir diyalogdan oluşuyordu. Alışverişle ilgili genelden başlayıp mini bir sohbet ettikten sonra, öğrenciler kendilerini bir anda paragrafla meşgul olurken buldular. Öğretmenimiz İlk olarak öğrencilere genel bilgiler sundu daha sonra özele, diyaloğa dönüp alışverişle ilgili spesifik bilgiler verdi. Bu yöntemi kullanırken, alışverişle ilgili bir sohbet havası içinde bol örnekler yer vermeye çalıştı. Örneğin, “Manavdan mı sebze meyve alırsınız, pazardan mı?”, ya da “Ben indirimleri takip ederim, sebze ve meyvelerin tazeliği sağlığımız için önemli” gibi… Böylece örnekleme yöntemini kullanmış oldu. Daha sonra öğrencilerden örnek vermelerini istedi. Öğrencilere “ çok iyi, aferin” gibi ifadeler kullanarak olumlu pekiştirmelerde bulundu.
   Gözlemlenen bu etkinlikte, aslında öğretmenimizin anlattığı konuyu, hangi yöntemi nasıl kullanarak, neyi hedefleyerek, karşı tarafa aktardığını, karşı tarafta etkili olup olmadığını  görmüş olduk. Öğretmenimiz sunuş yolu yöntemini kullanarak merkeze kendini koydu, daha sonra örnekleme yöntemiyle öğrencileri derse aktif olarak dahil etti.
  
  





4.HAFTA SINIF İÇİ ETKİNLİK VE UYGULAMALARIN GÖZLEMLENMESİ ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngilizce Öğretmenliği
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan KAYAALP KARA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih: 24.03.2017
   Aday öğretmen olarak adım adım ilerlediğimiz bu süreçte sıra, gözlemlememiz gereken önemli bir etkinlik olan sınıf içi etkinlik ve uygulama etkinliğine gelmişti. Genel olarak bakıldığında, öğrencilerin yine fayda sağlayacağı, derse teşvik edileceği, kazanımlar edineceği gibi hedefleri barındıran bir etkinlik söz konusudur.
   Kontrolün öğretmende olduğu, çalışmanın ise öğrenci merkezli olduğu etkinliğimize, öğrencilerin aktif katılım gösterdiği ve dersin pedagojik amaçları içinde farklı aşamalarla gerçekleştirilen çalışmaları barındırdığının bilincinde olarak, öğretmenimizin derse gelmesiyle başladık. Öğretmenimiz derse geçen dersin tekrarını yaparak başladı. Bu tekrarı yaparken öğretim yöntem ve tekniğinden soru cevap yöntemini kullandı. Öğretmenimizin bu yöntemle öğrencilerle etkileşim içinde olmuş, onları derse teşvik etmiş ve beyin egzersizi yaptırmış oldu; yani beyin fırtınası tekniğini kullanarak öğrencilerin bilgilerini canlandırıp, güncellemişti. Beyin fırtınası tekniğini kullanıp, bilgileri pekiştirirken de küçük bir kelime oyunu etkinliği ile bu tekniği desteklemiş oldu. Öğrenciler adeta bir yarış içerisinde, hatırladıkları kelimeleri sırayla telaffuz etmeye çalışıp, anlamalarını öğrendikleri hikayeleştirme tekniğiyle söylemeye çalışıyorlardı. Bir öğretmen adayı olarak pedagojik açıdan baktığımda, öğretmen ve öğrencinin aktif olduğu bu teknik, öğrencilerin kazanımları için fayda sağlıyordu. Ders anlatımının sonuna doğru, öğretmenimiz öğrencileri gruplandırdı ve kendilerinin ünitede tamamlamış oldukları hedef kelimeleri akıllı tahtadan çocukların ilgi ve dikkatlerini çekecek videolar eşliğinde öğrencilere izletti. İzleme esnasında videoları durdurup, gruplardan oluşan öğrencilere kelimelerin anlamalarını sordu. Bu etkinlikte öğrencilerin gruplar halinde işbirliği yaparak çalıştıklarını gözlemledik. Öğretmenimizin yaptığı bu çalışma etkinliği, kavramların derinlemesine anlatılması, pekiştirmenin ve akıcılığın kazandırılmasını barındıran çalışmalara girmektedir. Bu sayede öğrenciler, kelime öğrenmek ve pekiştirmek hedefli bu tür çalışma becerilerini kazanmış olup, bu becerileri geliştirmeye yönelik veya akıcılık kazandırmaya yönelik çalışmaları da öğrenmiş olmuşlardır. Bu çalışmalarla, öğrencilerin dikkati hep öğretmenimizde ve anlatılan konuda oldu, buda hem öğretmenimiz hem de öğrencilerimiz için pozitif bir atmosfer oluşturdu.
   Tekniğin alt sütununda yer alan etkinlik çeşitlerinden olan beyin fırtınası etkinliği, öğrencilerin derse yönelik motivasyonlarını olumlu bir şekilde etkiledi. Hem öğretmene karşı tutumlarının olumlu olmasını hem de kendilerine karşı tutumlarının olumlu olmasını sağladı, çünkü anlatılanları anladılar, olumlu olan geri bildirimde kendi performanslarını gördüler. Bunun yanında, uygulanan bu teknik öğrencilerin zihinsel olarak aktif olmalarını sağlamış oldu, bu da yine olumlu bir etkinin oluştuğunun göstergesiydi.



5.HAFTA  ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngilizce Öğretmenliği
 Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan  KAYAALP KARA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih: 31.03.2017
   Bir takım önemli uygulamaları gözlemleyip edindiğimiz deneyimlerle, bu hafta ilk dersin hemen sonrasında öğrencilere kelime bazında quiz yapmaya karar verdik. Burada aslında hem öğrenciyi değerlendirme amacımız hem de kendimizi değerlendirme amacımız vardı, çünkü bu ilk sınav deneyimimizdi.
   Değerlendirme yapabilmemiz için önce öğrencilerin bilgilerini ölçmemiz gerekiyordu. Seyhan Öğretmenimiz  “Rules” konusunu anlatırken staj arkadaşlarım ve ben öğrencilerin derse katılımlarıyla,  kelime haznelerini değerlendirmeye çalıştık. Sınıfın genel durumuna baktığımızda kelimelerin anlamalarını ifade edemeseler bile çıkartım yapmaya çalıştıklarını gördük. Aslında, az çok yapacağımız quizin sonucunu tahmin edebiliyorduk.  Yapacağımız quiz öğrendikleri ev ve sınıf kurallarının ipucu kelimeleriyle eşleştirilmesi ve yine ipucu kelimeleriyle boşluk doldurmalardan oluşuyordu. Bir sonraki ders, sınıfta hakimiyeti kurduktan sonra kağıtları dağıttık ve sorular çoğunluğun yüzünde tebessüm oluştururken, bazı öğrenciler yüzünde de olumsuz bir ifade oluşturmuştu. Yarım saatlik bir sürede tüm sınıf soruları cevaplamış, bir an önce sonuçları öğrenmek için ne zaman okuyup sonuçları duyuracağımızı öğrenme derdine düşmüşlerdi. Seyhan Öğretmenleriyle sonucu ulaştıracağımızı söyleyip kağıtları okumak için öğretmen odasına gittik. Sorulara verilen cevaplarda oldukça bazı komik cevaplar yer alıyordu. Sonuçlar beklediğimiz gibi olumlu geldi.
    Bu ölçmeyi yapmaktaki amacımız öğrencilerin kelime hafızalarını ölçmekti. Bu ölçüm sonucu, öğrencilerin çoğunun kelime öğrenmeye meyilli yönlerinin olduklarını görmüş olduk, bizler de bu sayede hedefimiz olan olumlu sonuç alma ve sınav yapmadaki becerimizi ölçme amacına ulaşmış olduk. Ölçme ve değerlendirme amacına uygun olarak uygulanmıştır.



6.HAFTA OKUL YÖNETİMİ SÜREÇLERİNİN İNCELENMESİ ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngiliz Dili Ve Edebiyatı
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan KARAALP KAYA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih:07.04.2017
   Öğretmenlik mesleğinde öğretmenlerin eğitim öğretimde, okul süreçleri içerisinde sorumlu oldukları ve takip etmeleri ve mecburi kullanmaları gerektiği e-okul ve mebbis sistemlerinin olduğunu ve bu sistemlerin işlevlerinin neler olduğunu ayrıntılı olarak inceleme fırsatı bulmuş, incelemeden önce kafamızda soru işareti olarak beliren sorulara açıklık getirmiştik.
   İncelememize ilk olarak e- okuldan başladık. E- okula okul yönetmeliği tarafından verilen bir kullanıcı adı ve öğretmenin Tc kimlik numarası ile giriş yapıldığını, ve bu sistemde öğretmenin, öğrencinin ve velinin kişisel bilgilerinin yer aldığını öğrendik. Bu sistemde rolün büyük bölümünün aslında öğretmene düştüğünü, öğrencinin ve velinin sadece kendi sorumlu oldukları bölümleri takip ettiği bilgisini aldık. Öğretmen, öğrencilerin olacakları sınav tarih ve saatlerini e-okul sistemine girmekte, böylece öğrenciler ve veli hangi tarihte hangi dersin sınavı var teknolojik sistem aracılığıyla erişebilmelerini öğrendik. Bunun yanında öğretmenimiz sisteme her girişte  tanınan 10 dakikalık süre içerisinde,  yazılı ve sözlü sınav sonuçlarının, proje sonuçlarının, quiz sonuçlarının, devam çizelgesinin hazırlanmasının ve tek tek her bir öğrenci için devam bilgisinin girilmesinin nasıl uygulandığını  ve her uygulandığında mutlaka kaydet tuşuna basılması gerektiğini bizlere sistem üzerinde göstererek anlattı. Eklenilmesi gereken önemli bir uygulama ise e-okul sistemi içerisinde öğretmenin öğrenciler için oluşturduğu sanal kütüphanedir. Hangi öğrenci, hangi kitabı, hangi kitap türünün okudu öğretmen tarafından kaydediliyor ve veli tıpkı sınav sonuçlarını, devam çizelgesini, dönem sonlarında taktir ya da teşekkür belge kazanımını takip edebildiği gibi, çocuğunun kaç tane ve hangi kitabı okuduğunu kolaylıkla görebildiğini öğrenmiş olduk. Milli Eğitim Bakanlığı atafaından oluşturulan diğer bir  sistem olan Mebbise baktığımız da ise önce açılımının Miili Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri olduğunu dile getirdik ve tamamen öğretmen merkezli olduğunu öğrendik. Öğretmen bu sisteme yine okul yönetmeliğinden verilen kullanıcı adı ve şifresini alarak giriş yapıyor. Bu sistemde öğretmenin özlük, kimlik, sendika, hizmet içi eğitimi, hizmet yılı, hizmet puanı, izin işlemleri, alınan ödüller gibi bir çok bilginin bulunduğu  sistem üzerinden tek tek uygulamalı olarak öğrendik.
   Seyhan öğretmenimizin e- okul hakkında  verdiği bilgilerin bir çoğuna hakimken, mebbis ile verilen bilgilerin bir kısmına yabancı olduğumu fark ettim. Örneğin tayin isterken hizmet puanının önem arz ettiğini, hatta okul tarafından verilen bir hizmet puanının olduğunu bilmiyordum ve bu bilgilendirmeler sonucunda öğrenmiş oldum. Öğretmenimiz bilgisayar üzerinden sistemlerin anlatımını  yaparken, her bir uygulamayı tamamladığını far kettim.


7. HAFTA SINIF VE OKUL REHBERLİK ÇALIŞMALARININ İNCELENMESİ ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngiliz Dili Ve Edebiyatı
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
 Rehber Öğretmen: Seyhan KARAALP KAYA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih: 14.04.2017
   Çocuklar yaşanılan her ülkenin gelecek nesilleridir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi bütün ümit onlardadır. Bunu baza alarak, bütün çocukların kendileri için, çevreleri ve ülkeleri için birer cevher oldukları kanısındayım. Bu yüzdendir ki bir öğretmen adayı olarak, ayırt etmeden tüm öğrencilere pozitif yaklaşılmasından yanayım. Bu kısımda belki de en büyük görev rehberlik branşına düşüyor. Çünkü, kendi öğrencilik zamanımdaki rehberlik servislerini düşündüğümde, bizleri ne kadar teşvik ettiklerini, bilgilendirdiklerini, sorunlarıma sundukları çözümlerle sorunları ortadan kaldırdıklarını net olarak hatırlıyorum.
   Bütün öğretmen ve öğretmen adaylarının mutlaka hakim olması gerektiğini düşündüğüm “rehberlik” çalışmaları hakkında okulumuzun rehber öğretmeninden bilgi almak için, ben  ve staj arkadaşlarım kendisini odasında ziyaret ettik. Öğretmenimiz RAM tarafından her sene başında okullar için program çerçevesi yayınladığını, kendisinin o çerçeveyi alıp okuluna uyup uymadığını incelediğini uymazsa çıkartımlar ya da eklemeler yaptığını, uyarsa olduğu gibi alıp uyguladığını anlattı. Bu çerçevede aylık haftalık olarak nelerin yer aldığını ve uygulandığı bilgisini aldık. Örneğin, çocuk istismarı  konusunun yer alması ve  kazanımının nasıl yapılması ile ilgili konuların yer aldığını ve uygulandığını öğrendik. Okulda “ rehberlik” ile ilgili yürütülen çalışmalarda sadece rehber öğretmenimiz çalışmadığını, aynı zamanda sınıf rehber öğretmenlerimizin de çalıştığı bilgisini edindik. Rehber Öğretmenimiz etkinliklerin bir kısmını kendisi yaparken, bir kısmını da sınıf rehber öğretmenlerimize verdiğini ve her ay sonunda yapılan etkinliklerin raporlanmış şekilde rehber öğretmenimize verilişi bende “takdire şayan” yorumunu yapma mecburiyeti hissettiriyor.  Böylelikle öğrencilerin mutlulukları, üzüntüler, başarıları ya da eksik yanları el birliği ile tüm öğretmenler tarafından gözlemleyip rapor edilmektedir. Bunların yanı sıra, öğretmenimizin “Ben belirli bir kitle ile değil, tüm okulla ilgileniyorum” cümlesinin altında, eğitim dergilerine konu olacak bir mesaj yatmaktadır. Okulun bulunduğu çevreden kaynaklı, başarı durumunun düşük olduğunu ve başarıyı artırmak adına rehber öğretmenimizin çalışmalar yaptığını öğreniyoruz. Örneğin, ilerde her kapının kilidini açmakta en büyük katkıyı sağlayacak olan okuma etkinliklerinin yapıldığını, okuma yarışmalarının düzenlendiğini öğreniyoruz. Üzerinde durulması gereken önemli bir konu var ki o da bazı öğrencilerin şiddete maruz kalmasıdır. Eğitimciler olarak, şiddet yerine sevgi tohumlarını ekmek aileden sonra ya da bazı ailelerin durumlarına göre ilk bize düşüyor. Rehber öğretmenimiz de aynı görüşü savunarak, öğrencilerle birebir ilgilenildiğini, sorunun köküne ailelerle görüşülerek inildiğini  ve bu sayede bir çok olumsuzluğun önüne geçildiğinin bilgisini bizlere verdi.
   Aldığımız rehberlik çalışmalarıyla ilgili bilgiler, en başta RAM’ın belirlediği hedefler ve kazanımları görmemize yardımcı oldu, daha sonra rehber öğretmenimiz ve sınıf rehber öğretmenlerimizin öğrenciler üzerinde gerek başarıyı arttırmak adına gerek ailevi sorunları çözmek adına bir çok etkinlik yaptığını ve bu çalışmaları sistemli olarak rapor ettiklerini  görmüş olduk.


  



1 yorum: