1.HAFTA DÖNEM PLANI
ETKİNLİĞİ
Öğretmen
Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngiliz Dili
Ve Edebiyatı
Okul: Barbaros
Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen:
Seyhan KARAALP KAYA
Danışman Öğretmen:
Selçuk KARAMAN
Tarih: 03.03.2017
Mesleğin tohumlarını ekmek için, deneyim
edineceğimiz okulumuzda, öğretmenimiz ve öğrencilerimizle uzun bir süreç
geçireceğimiz dönemin ilk haftasındayız. Heyecan, ben ve staj arkadaşlarımı
tamamen sarmış, üzerimizde çekingen ve masum bir izlenim bırakmıştı. Okul
binası içerisinde elimizi ayağımızı nereye koyacağımızı bilmediğimiz o anda,
müdür yardımcımız Abdullah KÖSE belirdi ve bizleri samimi bir şekilde
karşılayarak, bize okul, öğrenciler ve çevre hakkında bilgi verdi. Verilen bu
bilgiler yüzümüzde tebessüm oluşturmasının yanı sıra, kolları sıvama zamanının
tam da o andan itibaren başladığının göstergesiydi. Bu süreçte bize rehberlik
edecek olan öğretmenimiz Seyhan KARAALP KAYA ile tanıştık ve artık deneyim
kazanmaya dönem planını inceleyerek start verdik.
Ettiğimiz kısa bir sohbet
sonrasında, Seyhan öğretmenimiz bize incelememiz için, bilgisayar çıktısı
olarak 2016-2017 eğitim öğretim dönem planını verdi. Bir taraftan inceliyor,
bir taraftan da öğretmenimizin dönem
planını özet geçtiği konuşmasını dinliyorduk. Dönem planı içerisinde öğrenci
açısından baktığımda, nelerle meşgul olacakları konuların alt sütunlarını
inceledim. Dönem planının derslerin aylara, hatta haftalara göre, hangi haftada
hangi ünite işlenecek, ünitelerdeki hedeflerin ne olduğu ve kazanımların neler
olabileceği, hangi yöntem ve tekniklerin kullanıldığı, derslerde kullanılacak
eğitim teknolojilerinin neler olduğu, değerlendirmelerin hangi teknikleri
kullanarak yapıldığı, yazılı sınavların ne zaman yapılacağına dair, özellikle
öğretmenlerin işini kolaylaştıran sistemli bir çizelge olduğunu öğrendim. Bu çizelgede sütunları
incelerken, öğretmene ve özellikle öğrenciye düşen görevleri kafamda tıpkı bir
film şeridi gibi geçirdim. Öğretmene düşen görev, dönem planı içinde de
belirtildiği gibi konuları, müfredatın uygun gördüğü haftalarda, önerdiği
yöntem ve teknikleri, materyalleri, ve değerlendirmeleri kullanarak dersi
işlemesidir. Öğrencilere düşen görev ise derse, onlar için hazırlanan bu
müfredatta belirtilen ders konularına hazırlanarak gelmeleri ve öğretmenlerinin
yardımıyla da derse ilgili olmalarıdır. Bu incelemelerden sonra, Seyhan
öğretmenimizin bizi sınıfa taktim etmesiyle beraber öğrencilere kendimizi
tanıtıp, öğretmenimizin müfredata bağlı kalarak, ve materyal olarak akıllı tahtayı
kullanmasıyla öğrencilere okuma yaptırtarak dersi işleyişini gözlemledik. Bu
esnada öğrenciler de üstlerine düşen derse katılımı, aktif bir şekilde
gerçekleştirdiler.
Öğretmen adayı olarak, ilerde
belki de en son sayfasında imzamın olacağı dönem planını önce konulara, daha
sonra yöntemlere bakarak inceledim. Dönem planı içerisinde öğrenciyi baz
alarak, faydalı olduğunu düşündüğüm bir çok yöntem, teknik, proje, teknolojik
araç ve gereçlerin olduğunu düşünüyorum. Açmak gerekirse örneğin, görsel çalışmalara çok önem verildiğini
inceledim. Bu, öğrencinin zihninin hep hedeflenen konuda olduğunun
göstergesidir.
2. HAFTA DERSİN
YÖNETİMİ VE SINIF YÖNETİMİNİN GÖZLENMESİ
Öğretmen Adayı:
Emriye PİŞKİN
Alanı: İngiliz Dili
Ve Edebiyatı
Okul: Barbaros
Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen:
Seyhan KARAALP KARA
Danışman Öğretmen:
Selçuk KARAMAN
Tarih:10.03.2017
Hemen hemen her öğretmenin
mesleğinin ilk gününde, sınıfa girmeden
önce, kafasında “ Acaba şöyle mi yapsam
ya da böyle mi yapsam” sorusunun oluştuğu
kanısındayım. Bu gözlemi gerçekleştirmeden önce, benim de kafamda tasarladığım yaklaşımlar
mevcuttu. Seyhan Öğretmenimizden edineceğim yaklaşımların da olduğunu
düşünerek, dersin yönetimi ve sınıf yönetimini incelemeye koyuldum.
Ders zilinin çalmasıyla
beraber sınıf içindeki karmaşa biraz daha azalmış, öğrenciler yavaş yavaş
yerlerini almaya başlamıştı. Öğretmen derse gelmeden önce öğrencilerin
yerlerine oturmaları bana göre takdire şayandı. Öğretmenimiz sınıfa kendinden
emin, güler yüzlü bir şekilde girdi. Yüzündeki tebessüm öğrencilerde
öğretmenlerine karşı pozitif bir etki bırakmaktaydı. Derse günlük hayattan bir
konunun sohbetiyle başlanması, öğrencilerin uyku modlarından ayrılmaları için
fayda olmuştu. Öğretmenimiz geçen haftaki dersin tekrarını yaparak açılış
yaptı. Yapılan bu tekrar öğrencilerin bilgilerini tazelemesini ve öğrendiklerini
görünce mutlu olmalarını sağladı. Ders esnasında sınıf yönetimine bakmamız
gerekirse, öğretmenimiz bu konuda zorlanmıyor gibiydi, çünkü gerek jest ve
mimikleriyle, öğrencilerle yaptığı yüz yüze diyaloglarla, gerek her öğrenciye ismiyle hitap etmesiyle
tüm odağı kendinde toplayabiliyordu. Öğretmenimiz neredeyse hiç masasına
oturmuyor sürekli hareket halinde dersi anlatamaya çalışıyordu, ayrıca sınıfın
ortasında gel-gitler yaparak sınıf içinde hakimiyeti daha iyi sağlıyordu. Sınıf içinde dolaşmak hem öğretmenin sesinin
her yere ulaşmasını sağladığının hem de öğrencilerin derse daha iyi motive
olduklarının ve dikkatleri dağılmadığının kanısındayım. Bunların yanında ders esnasında cesaretlendirmeler oldukça
fazlaydı. Derse iliği duymayan öğrenciler bile bu sayede derse teşvik
ediliyordu. Öğretmenimiz dersi anlatırken
açık ve anlaşılır bir dil
kullanmaya özen gösteriyor, bu da öğrencilerin anlatılan konuyu daha kolay
kavradığını gösteriyordu. Diğer önemli bir yaklaşım ise, öğretmenin sorduğu
soruları cevaplamak için sabırsızlanan öğrencilerin olduğu gibi nötr kalmak
isteyen öğrencilerin de varlığından haberdar olup, onlara karşı hep pozitif
yaklaşmasıydı. Bu yaklaşım onlar için kesinlikle olumlu bir pekiştirecti.
Ayrıca öğretmenimiz soru sorduğunda öğrencilere düşünmek için zaman tanıyordu.
Böylece derse katılım fazlasıyla sağlanıyordu. Dikkat edilen bir nokta var ki,
öğretmenimiz tahtayı kullanırken sırtını tamamen öğrencilere dönmüyor, yüzünü yarım bir şekilde öğrencilere dönerek tahtayı
kullanıyor. Bu fiziksel eylem öğrencilerle öğretmen arasındaki etkileşimin
kesilmemesini gösteriyordu. Sınıf içinde
elbette konuyu ya da herhangi bir gramer
bilgisini anlamayan öğrenciler oluyordu.
Öğretmenimiz anlamayan öğrenciler için tekrarları yapıp, ders bitimine doğru
anlatılan konuları öğrencilerin de katılımıyla tekrar edip pekiştirmiş oldu.
Öğretmenimiz dersi belli bir
plana göre işlediği için, dersin kontrolünü rahatça yapabiliyordu. Ders
anlatırken gerek öğrencilere isimleriyle hitap etmesi, konuşurken öğrencilerin
yüzüne bakıp göz hakimiyeti kurması, ödül ve ceza kurallarını uygulaması, gerek
konuyla ilgili pekiştirmeler yapması öğrencilerin faydasına olup, kontrolü de
sağlıklı olarak kurması sonucunu ortaya çıkartıyordu.
3. HAFTA ÖĞRETİM YÖNTEM VE TEKNİKLERİNİN GÖZLEMLENMESİ ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı:
Emriye PİŞKİN
Alanı: İngilizce
Öğretmenliği
Okul: Barbaros
Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen:
Seyhan KAYAALP KARA
Danışman Öğretmen:
Selçuk KARAMAN
Tarih:17.03.2017
Eğitim öğretimde belki de en
önemli noktalardan biri de öğretim yöntem ve teknikleri. Mevcut olan bilgileri,
öğrencilere hangi yöntemleri kullanarak aktarmak önemli. Kullanılan yöntemler ne derecede faydalı ya
da en çok hangisi fayda sağlıyor ve kullanışlı.. bunların hepsi bu hafta gözlem
yaptığımız derste bir sonuca ulaşmıştır.
Seyhan öğretmenimiz derse
girdikten sonra, kısa bir sohbetin ardından derse geçti ve anlatılacak derste
neler öğreneceklerini, bunun yanında daha önce gördükleri gramer konularını, ya
da kelimeleri göreceklerinden haberdar edip derse geçen haftaki anlatılan
konuyu sorarak başladı. Bunu yaparken de soru cevap ( hatırlatma soruları)
yöntemini kullandı. Bu yöntemle öğrencilere beyin fırtınası yaptırtmış olup,
böylece bilgilerini güncellemiş oldu. Öğrenciler, yapılan bu soru cevap yöntemiyle geçen dersteki
konuyla ilgili kendilerini değerlendirmiş oldular. Böylece öğretmenimiz dersi,
pekiştirme ve tekrarlarla öğrenilmesine katkıda bulunmaya çalıştı. Öğrencilerin
katılımıyla çevirisini yapacakları dinleme metnine, başlangıçta öğretmenimiz
okuyarak giriş yaptı, daha sonra diyalogdan oluşan metni gruplar
oluşturarak karşılıklı öğrencilere
okuttu, böylece öğrencilere de pratik yaptırma imkanı olmuş oldu. Kısa bir
paragraf olduğu için, “sunuş yolu” yöntemini kullandı. Öğretmenimiz
öğrencilerle elinden geldiğince etkileşim kurmaya çalıştı, bunu da jest ve
mimikleriyle, öğrencilere isimleriyle hitap etmesi vs gibi yöntemlerle
sağlamaya çalıştı. Paragraf iki kişinin alışveriş hakkındaki konuşmasından
oluşan bir diyalogdan oluşuyordu. Alışverişle ilgili genelden başlayıp mini bir
sohbet ettikten sonra, öğrenciler kendilerini bir anda paragrafla meşgul
olurken buldular. Öğretmenimiz İlk olarak öğrencilere genel bilgiler sundu daha
sonra özele, diyaloğa dönüp alışverişle ilgili spesifik bilgiler verdi. Bu
yöntemi kullanırken, alışverişle ilgili bir sohbet havası içinde bol örnekler
yer vermeye çalıştı. Örneğin, “Manavdan mı sebze meyve alırsınız, pazardan
mı?”, ya da “Ben indirimleri takip ederim, sebze ve meyvelerin tazeliği
sağlığımız için önemli” gibi… Böylece örnekleme yöntemini kullanmış oldu. Daha
sonra öğrencilerden örnek vermelerini istedi. Öğrencilere “ çok iyi, aferin”
gibi ifadeler kullanarak olumlu pekiştirmelerde bulundu.
Gözlemlenen bu etkinlikte,
aslında öğretmenimizin anlattığı konuyu, hangi yöntemi nasıl kullanarak, neyi
hedefleyerek, karşı tarafa aktardığını, karşı tarafta etkili olup
olmadığını görmüş olduk. Öğretmenimiz
sunuş yolu yöntemini kullanarak merkeze kendini koydu, daha sonra örnekleme
yöntemiyle öğrencileri derse aktif olarak dahil etti.
4.HAFTA SINIF İÇİ
ETKİNLİK VE UYGULAMALARIN GÖZLEMLENMESİ ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı:
Emriye PİŞKİN
Alanı: İngilizce
Öğretmenliği
Okul: Barbaros
Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen:
Seyhan KAYAALP KARA
Danışman Öğretmen:
Selçuk KARAMAN
Tarih: 24.03.2017
Aday öğretmen olarak adım adım
ilerlediğimiz bu süreçte sıra, gözlemlememiz gereken önemli bir etkinlik olan
sınıf içi etkinlik ve uygulama etkinliğine gelmişti. Genel olarak bakıldığında,
öğrencilerin yine fayda sağlayacağı, derse teşvik edileceği, kazanımlar
edineceği gibi hedefleri barındıran bir etkinlik söz konusudur.
Kontrolün öğretmende olduğu,
çalışmanın ise öğrenci merkezli olduğu etkinliğimize, öğrencilerin aktif
katılım gösterdiği ve dersin pedagojik amaçları içinde farklı aşamalarla gerçekleştirilen
çalışmaları barındırdığının bilincinde olarak, öğretmenimizin derse gelmesiyle
başladık. Öğretmenimiz derse geçen dersin tekrarını yaparak başladı. Bu tekrarı
yaparken öğretim yöntem ve tekniğinden soru cevap yöntemini kullandı.
Öğretmenimizin bu yöntemle öğrencilerle etkileşim içinde olmuş, onları derse
teşvik etmiş ve beyin egzersizi yaptırmış oldu; yani beyin fırtınası tekniğini
kullanarak öğrencilerin bilgilerini canlandırıp, güncellemişti. Beyin fırtınası
tekniğini kullanıp, bilgileri pekiştirirken de küçük bir kelime oyunu etkinliği
ile bu tekniği desteklemiş oldu. Öğrenciler adeta bir yarış içerisinde,
hatırladıkları kelimeleri sırayla telaffuz etmeye çalışıp, anlamalarını
öğrendikleri hikayeleştirme tekniğiyle söylemeye çalışıyorlardı. Bir öğretmen
adayı olarak pedagojik açıdan baktığımda, öğretmen ve öğrencinin aktif olduğu
bu teknik, öğrencilerin kazanımları için fayda sağlıyordu. Ders anlatımının
sonuna doğru, öğretmenimiz öğrencileri gruplandırdı ve kendilerinin ünitede
tamamlamış oldukları hedef kelimeleri akıllı tahtadan çocukların ilgi ve
dikkatlerini çekecek videolar eşliğinde öğrencilere izletti. İzleme esnasında videoları
durdurup, gruplardan oluşan öğrencilere kelimelerin anlamalarını sordu. Bu
etkinlikte öğrencilerin gruplar halinde işbirliği yaparak çalıştıklarını
gözlemledik. Öğretmenimizin yaptığı bu çalışma etkinliği, kavramların
derinlemesine anlatılması, pekiştirmenin ve akıcılığın kazandırılmasını
barındıran çalışmalara girmektedir. Bu sayede öğrenciler, kelime öğrenmek ve pekiştirmek
hedefli bu tür çalışma becerilerini kazanmış olup, bu becerileri geliştirmeye
yönelik veya akıcılık kazandırmaya yönelik çalışmaları da öğrenmiş olmuşlardır.
Bu çalışmalarla, öğrencilerin dikkati hep öğretmenimizde ve anlatılan konuda
oldu, buda hem öğretmenimiz hem de öğrencilerimiz için pozitif bir atmosfer
oluşturdu.
Tekniğin alt sütununda yer
alan etkinlik çeşitlerinden olan beyin fırtınası etkinliği, öğrencilerin derse
yönelik motivasyonlarını olumlu bir şekilde etkiledi. Hem öğretmene karşı
tutumlarının olumlu olmasını hem de kendilerine karşı tutumlarının olumlu
olmasını sağladı, çünkü anlatılanları anladılar, olumlu olan geri bildirimde kendi
performanslarını gördüler. Bunun yanında, uygulanan bu teknik öğrencilerin
zihinsel olarak aktif olmalarını sağlamış oldu, bu da yine olumlu bir etkinin
oluştuğunun göstergesiydi.
5.HAFTA ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngilizce Öğretmenliği
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa
Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan KAYAALP
KARA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih: 31.03.2017
Bir takım önemli uygulamaları
gözlemleyip edindiğimiz deneyimlerle, bu hafta ilk dersin hemen sonrasında
öğrencilere kelime bazında quiz yapmaya karar verdik. Burada aslında hem
öğrenciyi değerlendirme amacımız hem de kendimizi değerlendirme amacımız vardı,
çünkü bu ilk sınav deneyimimizdi.
Değerlendirme yapabilmemiz
için önce öğrencilerin bilgilerini ölçmemiz gerekiyordu. Seyhan
Öğretmenimiz “Rules” konusunu anlatırken
staj arkadaşlarım ve ben öğrencilerin derse katılımlarıyla, kelime haznelerini değerlendirmeye çalıştık.
Sınıfın genel durumuna baktığımızda kelimelerin anlamalarını ifade edemeseler
bile çıkartım yapmaya çalıştıklarını gördük. Aslında, az çok yapacağımız quizin
sonucunu tahmin edebiliyorduk.
Yapacağımız quiz öğrendikleri ev ve sınıf kurallarının ipucu
kelimeleriyle eşleştirilmesi ve yine ipucu kelimeleriyle boşluk doldurmalardan
oluşuyordu. Bir sonraki ders, sınıfta hakimiyeti kurduktan sonra kağıtları
dağıttık ve sorular çoğunluğun yüzünde tebessüm oluştururken, bazı öğrenciler
yüzünde de olumsuz bir ifade oluşturmuştu. Yarım saatlik bir sürede tüm sınıf
soruları cevaplamış, bir an önce sonuçları öğrenmek için ne zaman okuyup
sonuçları duyuracağımızı öğrenme derdine düşmüşlerdi. Seyhan Öğretmenleriyle
sonucu ulaştıracağımızı söyleyip kağıtları okumak için öğretmen odasına gittik.
Sorulara verilen cevaplarda oldukça bazı komik cevaplar yer alıyordu. Sonuçlar
beklediğimiz gibi olumlu geldi.
Bu ölçmeyi yapmaktaki amacımız öğrencilerin
kelime hafızalarını ölçmekti. Bu ölçüm sonucu, öğrencilerin çoğunun kelime
öğrenmeye meyilli yönlerinin olduklarını görmüş olduk, bizler de bu sayede
hedefimiz olan olumlu sonuç alma ve sınav yapmadaki becerimizi ölçme amacına
ulaşmış olduk. Ölçme ve değerlendirme amacına uygun olarak uygulanmıştır.
6.HAFTA OKUL YÖNETİMİ SÜREÇLERİNİN İNCELENMESİ ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngiliz Dili Ve Edebiyatı
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan KARAALP KAYA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih:07.04.2017
Öğretmenlik mesleğinde
öğretmenlerin eğitim öğretimde, okul süreçleri içerisinde sorumlu oldukları ve
takip etmeleri ve mecburi kullanmaları gerektiği e-okul ve mebbis sistemlerinin
olduğunu ve bu sistemlerin işlevlerinin neler olduğunu ayrıntılı olarak
inceleme fırsatı bulmuş, incelemeden önce kafamızda soru işareti olarak beliren
sorulara açıklık getirmiştik.
İncelememize ilk olarak e-
okuldan başladık. E- okula okul yönetmeliği tarafından verilen bir kullanıcı
adı ve öğretmenin Tc kimlik numarası ile giriş yapıldığını, ve bu sistemde
öğretmenin, öğrencinin ve velinin kişisel bilgilerinin yer aldığını öğrendik.
Bu sistemde rolün büyük bölümünün aslında öğretmene düştüğünü, öğrencinin ve
velinin sadece kendi sorumlu oldukları bölümleri takip ettiği bilgisini aldık.
Öğretmen, öğrencilerin olacakları sınav tarih ve saatlerini e-okul sistemine
girmekte, böylece öğrenciler ve veli hangi tarihte hangi dersin sınavı var
teknolojik sistem aracılığıyla erişebilmelerini öğrendik. Bunun yanında
öğretmenimiz sisteme her girişte tanınan
10 dakikalık süre içerisinde, yazılı ve
sözlü sınav sonuçlarının, proje sonuçlarının, quiz sonuçlarının, devam
çizelgesinin hazırlanmasının ve tek tek her bir öğrenci için devam bilgisinin
girilmesinin nasıl uygulandığını ve her
uygulandığında mutlaka kaydet tuşuna basılması gerektiğini bizlere sistem
üzerinde göstererek anlattı. Eklenilmesi gereken önemli bir uygulama ise e-okul
sistemi içerisinde öğretmenin öğrenciler için oluşturduğu sanal kütüphanedir.
Hangi öğrenci, hangi kitabı, hangi kitap türünün okudu öğretmen tarafından
kaydediliyor ve veli tıpkı sınav sonuçlarını, devam çizelgesini, dönem
sonlarında taktir ya da teşekkür belge kazanımını takip edebildiği gibi, çocuğunun
kaç tane ve hangi kitabı okuduğunu kolaylıkla görebildiğini öğrenmiş olduk.
Milli Eğitim Bakanlığı atafaından oluşturulan diğer bir sistem olan Mebbise baktığımız da ise önce
açılımının Miili Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri olduğunu dile getirdik ve
tamamen öğretmen merkezli olduğunu öğrendik. Öğretmen bu sisteme yine okul
yönetmeliğinden verilen kullanıcı adı ve şifresini alarak giriş yapıyor. Bu
sistemde öğretmenin özlük, kimlik, sendika, hizmet içi eğitimi, hizmet yılı,
hizmet puanı, izin işlemleri, alınan ödüller gibi bir çok bilginin
bulunduğu sistem üzerinden tek tek
uygulamalı olarak öğrendik.
Seyhan öğretmenimizin e- okul
hakkında verdiği bilgilerin bir çoğuna
hakimken, mebbis ile verilen bilgilerin bir kısmına yabancı olduğumu fark ettim.
Örneğin tayin isterken hizmet puanının önem arz ettiğini, hatta okul tarafından
verilen bir hizmet puanının olduğunu bilmiyordum ve bu bilgilendirmeler
sonucunda öğrenmiş oldum. Öğretmenimiz bilgisayar üzerinden sistemlerin
anlatımını yaparken, her bir uygulamayı
tamamladığını far kettim.
7. HAFTA SINIF VE OKUL REHBERLİK ÇALIŞMALARININ İNCELENMESİ ETKİNLİĞİ
Öğretmen Adayı: Emriye PİŞKİN
Alanı: İngiliz Dili Ve Edebiyatı
Okul: Barbaros Hayrettin Paşa Ortaokulu
Rehber Öğretmen: Seyhan KARAALP
KAYA
Danışman Öğretmen: Selçuk KARAMAN
Tarih: 14.04.2017
Çocuklar yaşanılan her ülkenin
gelecek nesilleridir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi bütün ümit
onlardadır. Bunu baza alarak, bütün çocukların kendileri için, çevreleri ve
ülkeleri için birer cevher oldukları kanısındayım. Bu yüzdendir ki bir öğretmen
adayı olarak, ayırt etmeden tüm öğrencilere pozitif yaklaşılmasından yanayım.
Bu kısımda belki de en büyük görev rehberlik branşına düşüyor. Çünkü, kendi
öğrencilik zamanımdaki rehberlik servislerini düşündüğümde, bizleri ne kadar
teşvik ettiklerini, bilgilendirdiklerini, sorunlarıma sundukları çözümlerle
sorunları ortadan kaldırdıklarını net olarak hatırlıyorum.
Bütün öğretmen ve öğretmen
adaylarının mutlaka hakim olması gerektiğini düşündüğüm “rehberlik” çalışmaları
hakkında okulumuzun rehber öğretmeninden bilgi almak için, ben ve staj arkadaşlarım kendisini odasında
ziyaret ettik. Öğretmenimiz RAM tarafından her sene başında okullar için
program çerçevesi yayınladığını, kendisinin o çerçeveyi alıp okuluna uyup
uymadığını incelediğini uymazsa çıkartımlar ya da eklemeler yaptığını, uyarsa
olduğu gibi alıp uyguladığını anlattı. Bu çerçevede aylık haftalık olarak
nelerin yer aldığını ve uygulandığı bilgisini aldık. Örneğin, çocuk
istismarı konusunun yer alması ve kazanımının nasıl yapılması ile ilgili
konuların yer aldığını ve uygulandığını öğrendik. Okulda “ rehberlik” ile
ilgili yürütülen çalışmalarda sadece rehber öğretmenimiz çalışmadığını, aynı
zamanda sınıf rehber öğretmenlerimizin de çalıştığı bilgisini edindik. Rehber
Öğretmenimiz etkinliklerin bir kısmını kendisi yaparken, bir kısmını da sınıf
rehber öğretmenlerimize verdiğini ve her ay sonunda yapılan etkinliklerin
raporlanmış şekilde rehber öğretmenimize verilişi bende “takdire şayan” yorumunu
yapma mecburiyeti hissettiriyor.
Böylelikle öğrencilerin mutlulukları, üzüntüler, başarıları ya da eksik
yanları el birliği ile tüm öğretmenler tarafından gözlemleyip rapor
edilmektedir. Bunların yanı sıra, öğretmenimizin “Ben belirli bir kitle ile değil,
tüm okulla ilgileniyorum” cümlesinin altında, eğitim dergilerine konu olacak
bir mesaj yatmaktadır. Okulun bulunduğu çevreden kaynaklı, başarı durumunun
düşük olduğunu ve başarıyı artırmak adına rehber öğretmenimizin çalışmalar
yaptığını öğreniyoruz. Örneğin, ilerde her kapının kilidini açmakta en büyük
katkıyı sağlayacak olan okuma etkinliklerinin yapıldığını, okuma yarışmalarının
düzenlendiğini öğreniyoruz. Üzerinde durulması gereken önemli bir konu var ki o
da bazı öğrencilerin şiddete maruz kalmasıdır. Eğitimciler olarak, şiddet
yerine sevgi tohumlarını ekmek aileden sonra ya da bazı ailelerin durumlarına
göre ilk bize düşüyor. Rehber öğretmenimiz de aynı görüşü savunarak,
öğrencilerle birebir ilgilenildiğini, sorunun köküne ailelerle görüşülerek inildiğini ve bu sayede bir çok olumsuzluğun önüne
geçildiğinin bilgisini bizlere verdi.
Aldığımız rehberlik çalışmalarıyla
ilgili bilgiler, en başta RAM’ın belirlediği hedefler ve kazanımları görmemize
yardımcı oldu, daha sonra rehber öğretmenimiz ve sınıf rehber öğretmenlerimizin
öğrenciler üzerinde gerek başarıyı arttırmak adına gerek ailevi sorunları
çözmek adına bir çok etkinlik yaptığını ve bu çalışmaları sistemli olarak rapor
ettiklerini görmüş olduk.
Çok etkileyici ve yararlı olmuş tebrikler 😊
YanıtlaSil